Güliz Beşe Erginsoy’un bu çalışması, 1989’da Gökçeada’nın Bademli köyünde yaşayan ve yaşları kırk ile doksan arasında değişen kişilerle bir sözlü tarih çalışması olarak başladı. Daha sonra genişleyerek, büyüyen bu araştırma; Adalılar’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile birlikte başlayan serüvenlerini kendi anlatılarının oluşturduğu büyük bir panoramanın içinde verirken, günümüzde de yaşanan sorunlara cevap arayan bir içerik kazandı. Kitapta “metinlerle imgeler’in oluşturduğu ortak dil”, Adalılar’ın toplumsal, ekonomik, etnik ve kültürel alanda Cumhuriyet öncesine kadar uzanan sorunlarının farklı veçheleriyle ortaya çıkmasını sağlıyor. Kitap bu yanıyla klasik bir sözlü tarih çalışmasının dışına çıkarak, Türk-Yunan ilişkilerinde mübadele ile başgösteren sorunları da sorguluyor.

Herkesin kabul edeceği gibi sosyal antropolojinin en önemli metaforlarının temelinde mekan ve bina vardır. Ev, toplumsal varlığın kalıcı yapılar inşaa etmek ya da toplum ile mekan ortaklığını –yani yapıyı- yeniden üreterek, insan toplumsal karakterinin elle tutulur bir biçime dönüştüğü birimdir. İşte Gülriz Beşe Erginsoy’un çıkış noktasıda evlerdir, terkedilmiş evler.
13 Temmuz 2013, Çomü Haber

http://www.comuhaber.com/2013/07/13/bir-canakkale-trajedisi-mubadele/

Çok değerli bir araştırma ve sözlü tarih çalışması. Gökçeada’nın gerçek kültürünü bu kitaptan öğrenmek mümkün. Sözlü tarih çalışmasında ada yemekleri hakkında da sorular sorulmuş...
Ayfer Tuzcu Ünsal, 16 Kasım 2011, Gaziantep Sabah Gazetesi

http://www.gaziantepsabah.com/yazi.php?id=244

İstanbul’da Rum Olmak, Atina’da Rum Kalmak
Hakan Yücel, 6 Eylül 2016, Sosyal Bilimler

https://www.sosyalbilimler.org/istanbulda-rum-olmak-atinada-rum-kalmak/

_

Güliz Beşe Erginsoy

1979’da Boğaziçi Üniversitesi Sosoyoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra 1984’te İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden doktora ünvanını alan Erginsoy, 1982’de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne girdi. 1984’te yardımcı doçent olan Güliz Beşe Erginsoy, 1994’te aynı üniversitenin Sosyoloji Bölümü’nde önce doçent, 2005’te de profesör oldu. Bu yıllarda fakültenin ve üniversitenin dekan yardımcılığı, rektör yardımcılığı gibi çeşitli idari görevlerinde bulunan Erginsoy, akademik yaşamını sürdürürken BM’nin UNICEF, UNESCO gibi kurumlarının yanısıra ABD Devlet Bakanlığı Eğitim ve Kültürel İşler Dairesi, Hollanda Sosyal Hizmet ve Refah kurumu gibi kurumlarda eğitim gördü, projelerin içinde yeraldı, çalışmalarda bulundu. 2006’dan itibaren UNESCO Milli Komisyonu genel kurulunda üniversite temsilcisi olarak yeralan yazarın, yurtiçi ve yurtdışında çeşitli dillerde yayımlanmış çok sayıda eseri bulunmaktadır.