Onur Bilge Kula, Hegel’in yirmi ciltlik toplu yapıtlarını inceleyerek hazırladığı estetik ve edebiyat kuramı çalışmasının bu üçüncü cildinde “tikellik” kavramına odaklanıyor. Tekil sanatlar dizgesinin ele alındığı bu ciltte, sanatın tekil biçimlerinin birbiriyle olan ilişkisi de sorgulanıyor. Hegel’in deyişiyle “güzelin tümlüğünü eksiksizce üretme” gücüne sahip olan edebiyatın müzik ile ilişkisi de düşünülen başlıklar arasında. Düzyazı ve şiir arasındaki fark nedir? Yazınsallığın özü nedir? Batı ve Doğu edebiyatları Hegel’e göre nasıl farklılaşır? Bu sorulara odaklanan Onur Bilge Kula, bir sonuç olarak “sanatsal irdeleme” kavramına ulaşıyor ve Hegel’in “son arzusu” olan “güzelin ve hakiki olanın idesinin birbirine kopmaz bir bağla bağlanması” arzusunu gerçekleştiriyor.

BİRİNCİ BÖLÜM Klasik Sanat Biçiminin Ülküsü/İdeali
Klasik Sanat Ülküsü
Özgür Sanatsal Yaratımdan Doğan Bir Şey Olarak İdeal/ Ülkü ya da Kurgunun Kaynağı, Yazıncının Tinsel Gücüdür
Klasik Ülkünün Yeni Tanrıları veya Klasik Sanatın Özü, Yoğun Bireyliktir
Betimlemenin Dışsal turu veya Edebiyat, Tanrısal Karakterleri Eylemlileştirir
Tikel Tanrıların Çevresi
Tanrısal Bireylerin Çokluğu
Dizgesel Bölümleme Noksanlığı
Tanrıların (Tanrılar Çevresinin) Temel Karakteri ya da Yazınsal Mitolojik Karakterlerin Öz-yapıları
Tanrıların Tekil Bireyliği ya da Klasik Sanat Ülküsü, “Öteki”ye Açılımve Devinimi Çıkarır
Tekilleştirmenin/Bireyselleştirmenin Malzemesi ya da Edebiyat, Anlatıları/Öyküleri Çoğaltır
Ahlâksal Temelin Korunması ya da Öznel ile Nesnelin Hakiki Özdeşliği
Zarafete ve Çekiciliğe Doğru İlerleme ya da İçerik, Tekilleşime; Biçim ise, Hoş ve Çekici Olana Doğru İlerler
Klasik Sanat Biçiminin Çözümünü ya da Karşıtların Birliği ve Savaşımı, Her Türlü Sanatsal Üretimin Kaynağıdır
Yazgı ya da Her Tikel, Kaçınılmaz Olarak Başka Tikellerle Çatışır
Kişileştirim(cilik)/Antropomorfizm Yoluyla Tanrıların Çözümünü ya da Sanatın Evrimi
İçsel Öznellik Eksikliği ya da Bitimsiz Saltık/ Mutlak Öznellik Olanaklı mıdır?
Yeni Sanatın Konusu Olarak Hıristiyanlığa Geçiş ya da Hıristiyanlık ve Aydınlanmanın Sanat/Yazın Anlayışının Sınırlılığı
Klasik Sanatın Kendi Öz Alanında Çözümünü ya da Bireyin Kendi Tözü ve Genelliğiyle Uyumlulaşması ve Sanat
Hiciv/Yergi ya da Karşıtlamanın Biçimsel Karşıtlığa Saplanıp Kalması
Klasik Sanatın Çözümünü ile Simgesel Sanatın Çözümünü Arasındaki Ayrım
Hiciv/Yergi
Yerginin Ortamı/Zemini Olarak Roma Dünyası ya da Klasik Sanat Ülküsünün Düz-yazısal Çözümünü

İKİNCİ BÖLÜM Romantik Sanat Biçimi
Romantik Üzerine ya da Sanatın Betimlediği İçeriğin Özü, Sanatsal Tarzları Birbirinden Ayırır
İçsel Öznellik İlkesi ya da Romantik Sanatın Temel İlkesi, Tinin Kendi Öz-bilincine Ulaşmasıdır
Romantiğin İçerik ve Biçiminin Belirgin Öğeleri veya Tinsel Özne, Özerkliğini ve özgürlüğünü Kavrayan Öznedir
İçeriği Açısından Romantik Anlatım Tarzı veya Romantik Sanat, Var-oluşun Özgür Canlılığını Yansıtır
Bölümleme ya da Romantik Sanat, Dinsellik, Dünyasallık ve Karakterin Biçimsel Özerkliği Olarak Bölümlenebilir
Romantik Sanatın Dinsel Çevresi ya da Sanatta Tanrı’nın Dünyasallaştırılması
İsa’nın Kurtuluş Öyküsü ya da Dinsel (Öğe), Nasıl Sanatsallaştırılabilir?
Dinsel Aşk ya da Aşk, Nasıl Sanatsallaştırılabilir?
Romantik Ülkü Olarak Aşk ya da Özüyle Ulaşmış Aşk Bir Başına Tinsel Güzelliktir

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Romantik Sanat Biçimi ve Şövalyelik ya da Edebiyat, Özgür Güzelliği Betimlemeye En Uygun Sanat Tarzıdır
Onur ya da Olumlu Anlamda Onur, Kendi İçinde Düşünümlenmiş Özerkliktir
Aşk ya da Aşkı Yazınsallaştırmak, İç ve Dış Çatışmaları Yazınsallaştırmaktır
Sadakat ya da Yazınsal Yapıt Sadakati Sürekli Sorgulamalıdır

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Bireysel Tikelliklerin Biçimsel Özerkliği
Bireysel Karakterin Özerkliği ya da Karakter/Öz-yapı, Bütünlüklü Öznel Bireyliktir
Karakterin Biçimsel Sağlamlığı ya da Karakter Sağlamlığı, Amaçlarını Özünden Türeten Özgür ve Özerk Bireylikten Kaynaklanır
Bütünüyle Oluşmamış Tümlük Olarak İçsel Karakter ya da Karakter, Deniz Gibi Derin ve Şaşırtıcı Olmalıdır
Biçimsel Karakterlerin Oluşturulmasındaki Tözsel İlgi ya da Biçimsel Karakterler, Tikel Öznenin Sonsuz İstenç Gücünü Sergiler
Amaçların Rastlantısallığı ve Çatışmalar ya da Romantik Sanat, Tözsel Amaçları, Gerçekleşimleri İçinde Anlatılaştırır
Rastlantısallığın Gülünç/Komik Tarzında Konulaştırılması
Romana Özgü Şeyler/Öğeler ya da Romana Özgü Öğeler, Gerçek Bir İçeriğe Dönüşmüş Şövalye Ruhudur
Romantik Sanat Biçiminin Çözü(nü)mü ya da Romantik Sanat, İçselliğin Öznel Biçimlendirimini Amaçlar
Öznel Sanatsal Bakımdan Var-Olana Öykünme ya da Ülküsel Sanat Yapıtı Yaratmanın Koşulları Nelerdir?
Öznel Mizah ya da Mizah, Sanatçının Tikel Kişiliğini ve Derinliğini Yeniden Üretir
Romantik Sanat Biçiminin Sonu ya da Romantik Sanat Tarzı, Kendi İçinde Doyum Duyan Öznelliğin Parçalanmasıdır

BEŞİNCİ BÖLÜM Tekil Sanatların Dizgesi
Romantik Sanatlar ya da Romantik Sanat, Öznel İçseli Görülürleştirir

ALTINCI BÖLÜM Edebiyat ya da Edebiyat, Güzelin Tümlüğünü Eksiksiz Olarak Üretir
Edebiyat ile Müzik İlişkisi
Edebiyatta İçerik-Biçim İlişkisi ve Çeviri
Düz-yazısal ve Şiirsel Sanat Yapıtının Ayrımı ya da Yazınsal(lığ)ın Özü Nedir?
Şiirsel ve Düz-yazısal Kavrayış ya da Edebiyatın Konusu, Tinin Bitimsiz Evrenidir
Şiirsel ve Düz-yazısal Tasavvurun Ayrımı ya da Yazınsal Anlatım Tarzı Kendisini Niçin/Nasıl Başatlaştırır?
Poetik/Yazınsal Görünün Tikelleştirimi ya da Ulusal Edebiyatların Ayrımlaşması ve Doğu Edebiyatının Özelliği
Yazınsal Sanat Yapıtı ya da veya Yazınsal Yapıt, Derin Bir İçeriğin Yetkin Bir Biçim Kazanarak Tikelleşmesidir
Anlatı Sanatı ve Tarih Yazımı Arasındaki Ayrım
Özgür Yazınsal Sanat Yapıtı
Edebiyat Yaratan Öznellik
Yazınsal Anlatım
Yazınsal Tasavvur
Asıl Şiirsel Tasavvur
Prozaik/Düz-yazısal Tasavvur
Kendisini Düz Yazıdan Üreten Şiirsel Tasavvur
Dilsel Anlatım
Şiirsel Dil
Şiirsel Dilin Araçları
Anlatım Araçlarının Uygulanmasındaki Farklar
Dizeleştirme (Nazımlaştırma)
Ritmik Dizeleştirme
Uyak
Ritmik Dizeleştirme ve Uyağın Birleş(tiril)mesi
Şiirin Türsel Ayrımları
Epik Edebiyat veya Epik, Lirik ve Drama Arasındaki Temel Ayrımlar
Epiğin Genel Karakteri
Yazıtlar (Epigramlar), Öz-deyişler ve Öğretici Şiirler
Felsefi Nitelikli Öğretici Şiir
Asıl/Özgün Destan veya Temel Yazınsal Türlerin Özellikleri
Asıl/Özgün Destanın Tikel Belirlenimleri
Epik Genel Dünya Durumu
Tekil Epik Olay veya Eylem
Bütünlüklü Bir Tümlük Olarak Destan veya Çağdaş Burjuva Destanı Olan Romanın Özellikleri Nelerdir?
Epik Edebiyatın Gelişim Tarihi
Doğu Destanı veya Anlatı Sanatı, Doğuluların Tözsel Görüş Tarzına Daha Yakın mıdır?
Yunanlılar ve Romalıların Klasik Destanı
Romantik Destan veya Epik Anlatı Sanatının Gelişim Süreci
Lirik Edebiyat veya Yazınsal Fantezi Kendisini Nasıl Özgürleşir ve Gerçekleştirir?
Liriğin Genel Karakteri
Lirik Sanat Yapıtının İçeriği
Lirik Sanat Yapıtının Biçimi
Yapıtın Doğduğu Birikimin/Yetkinleşimin Düzeyi ya da Şiir Çevrilebilir mi?
Lirik Edebiyatın Tikel Yönleri
Lirik Şair
Lirik Sanat Yapıtı
Özgün/Asıl Liriğin Türleri
Liriğin Tarihsel Gelişimi
Doğu Liriği veya Doğu, Öznenin Özgürlüğüne, Özerkliğine ve İçeriğin İçselleştirimine Olanak Vermez
Yunanlılaın ve Romalıların Liriği
Romantik Lirik

YEDİNCİ BÖLÜM Dramatik Edebiyat
Yazınsal Sanat Yapıtı Olarak Drama
Dramatik Edebiyatın İlkesi
Dramatik Sanat Yapıtı
Dramatik Sanat Yapıtının Alımlayıcılar/İzleyiciler ile İlişkisi
Dramatik Sanat Yapıtının Dışsal Gerçekleştirimi
Dramatik Yapıtların (Sesli) Okunması
Oyunculuk Sanatı
Edebiyattan Bağımsız Tiyatro Sanatı
Dramatik Edebiyatın Türü ve Tarihsel Ana Öğeleri
Trajedi, Komedi ve Dramanın İlkesi
Antik Dramatik Edebiyat ile Modern Dramatik Edebiyatın Farkı veya Doğu, Dramatik Edebiyat Geliştiremez
Dramatik Edebiyatın ve Türlerinin Somut Gelişimi
Dizin

_

Onur Bilge Kula

Prof. Dr. Onur Bilge Kula 1954 yılında Kayseri’de doğdu, liseyi aynı kentte bitirdi. 1972-74 yılları arasında Berlin Teknik Üniversitesi’nde maden mühendisliği öğrenimi gördü, öğrenimini yarıda bırakıp Türkiye’ye döndü. 1974-78 arasında Ankara Üniversitesi DTCF’nde Alman Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. 1979-83 arasında Berlin Özgür Üniversitesi’nde Kültürlerarası Eğitim bölümünü bitirip aynı bölümde “Almanya’da Türk Göçmen İşçi Kültürünün Eğitsel İşlevi” konusundaki doktora çalışmasını 1986’da tamamladı.

1986-93 yılları arasında Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde görev yaptı. 1993’te yeni kurulan Mersin Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde profesör oldu. 1993-2000 yılları arasında aynı fakültenin kurucu dekanlığı görevini yürüttü. 2003’ten bu yana Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümünde görev yapmaktadır. Edebiyat kuramı, kültürel kimlik, Batı kültüründe oryantalizm ve Türk imgesi başlıca araştırma alanlarıdır. Anılan konularda yüzlerce makalesi ve çok sayıda kitabı bulunmaktadır.