Sağcı popülizmin yükselişi, sosyal bilimin çokkültürlü bir Avrupa’ya ilişkin egemen varsayımlarını tartışmaya açmıştır. Popülist siyasete ilişkin bu etkili çalışmasında Mabel Berezin, 1990’larda sağcı popülizm hareketinin ortaya çıkışının, beklendik bir olay olmaktan ziyade, tarihsel bir sürpriz olduğunu iddia etmekte; Maastricht Antlaşması hiç imzalanmamış ve bunu izleyen yoğun kültürel-ekonomik Avrupalılaşma süreci hiç yaşanmamış olsaydı, sağcı popülizm ortaya çıkar mıydı, çıkmaz mıydı sorusunu irdelemektedir. Yenilikçi bir metodoloji kullanan Berezin, Avrupalılaşma ve küreselleşme süreçlerinin geniş bağlamını da göz önünde bulundurarak Fransız Ulusal Cephe’sini analiz etmektedir. Halk desteğinin temel özelliklerinden olan zayıf bağlılıkları ne gibi siyasal ve kültürel süreçlerin harekete geçirdiğini çözümlemekte ve sağcı popülizmi anlamak için, bu akımın içinde doğduğu -ulusal ve uluslararası- tarihsel miras ve pratikleri göz önünde bulundurmamız gerektiğini, aksi halde söz konusu akımın anlaşılamayacağını göstermektedir. Kitap, demokrasi ile siyasal ve sosyal güvenlik arasındaki ilişki hakkında özgün bir argüman ortaya koymaktadır.

_

Mabel Berezin

Cornell University’de Sosyoloji Doçenti olan Mabel Berezin, Amerikan Siyaset Bilimi Derneği tarafından J. David Greenstone Siyaset ve Tarih alanında 1996-1997’nin En İyi Kitabı Ödülü’ne layık görülen ve Choice tarafından 1997’nin Seçkin Akademik Kitaplarından biri olarak nitelendirilen Making the Fascist Self: The Political Culture of Interwar Italy (1997) adlı kitabın yazarıdır. Europe Without Borders (2003) adlı başka bir kitabın derleyenleri arasında da yer alan Berezin, Avrupa siyaseti, kültürü ve tarihi üzerine sayısız makale yazmıştır.