Bu derleme kayıp nesnenin, öznedeki kaybın/eksikliğin ve zamanın izini sürerek sinemada hangi renklerle, seslerle ve sessizlikle temsil edildiğine odaklanıyor. Derlemenin giriş bölümünde öznenin doğumundan ölümüne dek yas sürecini tetikleyen farklı kayıp deneyimlerine değiniliyor:

“Başlangıçta kayıp vardır! İnsan yavrusu yaşama gözlerini açtığında rahim içi yaşamın sağladığı huzurlu ve rahat ortamı kaybeder; yaşama ağlayarak tutunur. Anne memesinden kesilmeyle devam eder kayıplarla dolu yolculuğumuz; son nefesimizi verene dek! Yaşadığımız her bir kayıp bizi kaçınılmaz bir şekilde yas sürecine sürükler; kayıp karşısındaki kırgınlığımızı ve çaresizliğimizi gözler önüne serer ve ölümsüz birer varlık olduğumuza dair bilinçdışı fantezimiz darbe alır…” Derlemede daha sonra zamanın anlamı, zamanın algısının kökeni, zamanın geçişi ve yaşam deneyimi arasındaki ilişki üzerinde duruluyor. Bu bölümde ayrıca psikanalizin zaman muammasını aydınlatmaya yönelik temel paradigmaları ve katkıları ile psikanalitik tedavi sürecinde zamanın nasıl temsil edildiği gözden geçiriliyor; psikanalizin, zamanın algılanmasına ilişkin derinlik yaratan bir deneyim olduğu vurgulanıyor:

“… Seansın başında devrede olan, analizanı düşlemsel bir dünyaya sunan annesel zamanın tersine, seans sonunda varlığı hissedilen babasal zaman, onu iç gerçekliğinden, düşlemsel dünyasından ayırır ve yeniden dış gerçekliğe davet eder. Bu deneyim sonradan anlamlandırmayla yerini bulacak, islenecek ve derinlik sağlayacaktır. Seansın zamanının sona ermesi gibi, insanın kendi zamanının da bir sonu vardır; yani o bir ölümlüdür, eksiktir, iğdiş edilmiştir. Zaman içinde varlık olma, ölüme dogru bir varlık olma bilincinin gelişmesini sağlar. Zamana ilişkin bütün bu deneyim süreci ruhsallıkta zamanın dördüncü boyut olarak temsilinin olusabilmesinin yolunu açacaktır…”

Derlemede film tartışmaları bölümü bir psikanalitik komedi filmiyle açılıyor: Jan Švankmajer’in Hayatta Kalmak (Kuram ve Uygulama) filmini Andrea Sabbadini’nin yorumuyla sunuyoruz. Kayıp temasına yer verdiğimiz ilk bölümde Stephen Hopkins’in Peter Sellers’in Yaşamı ve Ölümü, Tim Burton’un Büyük Balık, Ingmar Bergman’ın Yaban Çilekleri, Özcan Alper’in Sonbahar, Ouine Lecomte’un Yepyeni Bir Hayat ve Michael Radford’un 1984 filmleri psikanalitik açıdan tartışılıyor. Ikinci bölümde ise Alain Resnais’nın Hiroşima Sevgilim, Peter Howitt’in Rastlantının Böylesi, Mike Leigh’in Ömrümüzden Bir Sene, Victor Erice’in Yaşam Hattı, Anne Fontaine’nin Yasak Aşk, Theo Angelopoulos’un Sonsuzluk ve Bir Gün, Steven Speilberg’in Yapay Zekâ, Harold Ramis’in Bugün Aslında Dündü, Spike Jonze’nin Aşk, Peter Weir’ın Truman Show ve Marc Forster’ın Lütfen Beni Öldürme filmleri zaman teması bağlamında ele alınıp yorumlanıyor.

Sunuş

Giriş: Kayıplarımızın ve Zamanın İzinde
Özden Terbaş

1 Hayatta Kalmak: Bir Psikanalitik Komedi
Andrea Sabbadını

BİRİNCİ BÖLÜM Kayıp
2 Peter Sellers’ın Yaşamı ve Ölümü: Babalık İşlevinin Kaybına Dair
Yavuz Erten - Yeşim Korkut

3 (İlk) Sahnedeki “Büyük Balık”larla Vedalaşma
Özden Terbaş

4 Yaban Çilekleri: Öyle Bir Geçer Zaman Ki...
Berrak Ciğeroğlu

5 Sonbahar: Travmayla Anlam Arasında Kurulan Sağaltıcı Bir Köprü
Nilüfer Erdem

6 Yepyeni Bir Hayat
Sibel Mercan

7 “Bana Olmasın, O’na Olsun!”
İrem Anlı

İKİNCİ BÖLÜM Zaman
8 Hiroşima Sevgilim
Nayla De Coster

9 Rastlantının Böylesi
Sibel Mercan

10 Ömrümüzden Bir Sene
Meral Erten

11 Doğum Zamanı, Zamanın Doğuşu
Andrea Sabbadını

12 Yasak Aşk
Melis Tanık Sivri

13 Angelopoulos Sinemasında Zamanın Biçimlenişi
Özden Terbaş

14 Tarihin Dışındaki Gün, Sonsuza Kadar Tekrar Eden Gün, Gece Doğan Güneş
Yavuz Erten

Dizin

_